Seyyid Mehmet Şefik Arvasî (1884-1970)

Mehmet Şefik 1884 tarihinde Van’a bağlı Arvas Köyünde doğdu.Dedesi Ğavsul Azam Seyyid Sıbğatullah Arvasi (k.s)’nin kardeşi  olan Seyyid Abdulğaffar Arvasi (k.s)dir.Babası Seyyid Şerif Efendidir.Tahsiline önce abisi Seyyid Abdülğaffarın yanında başlamıştır.  Şeyh Şefik vaktin büyük âlimlerinden ilim tahsîl etmeye başladı.Yedi-sekiz yaşlarında iken Kur'ân-ı kerîmi hatmedip Arabî ilimleri öğrenmeye başladı. Kısa zamanda aklî ve naklî ilimlerle zamânının fen ilimlerinde büyük âlim, allâme oldu.Ohin medresesi şeyhi olan Şeyh Muhammed Alaadin Verkanisi (k.s)’dan icazet aldı.Şeyh Seyyid Şefik, Ohin Medresesi’nde eğitim gördükten sonra İstanbul’a gitti.İstanbul’a geldiği dönem Osmanlı dönemidir. İstanbul’a gelip yerleşince Fatih Medresesi’nin Sahn kısmı için yapılan imtihana katıldı. Bu imtihana katılım çok yüksek olup sekiz yüz kişi müracaatta bulundu. Ancak, bunların içinde sadece sekiz kişi başarılı olabildi. Mehmed Şefik bu sekiz kişi arasına girmeyi başardı ve imtihanı kazandı.Bilahare Süleymaniye Medreselerinden de Usul, Tefsir Ve Hadis şubelerinden icazet almıştır. Seyyid Mehmet Şefik İstanbul’da bulunduğu uzun zaman zarfında muhtelif görevlerde bulundu. Osmanlı döneminde şimdiki Eyüp İlçesi sınırları içerisinde bulunan Hüsrevpaşa Medresesi  postnişinliğini yürüttü. Şeyh Seyyid Mehmet Şefik Arvasi ( h.z) aynı zamanda  bu tekkenin son şeyhidir.Bu hususta Server Revnakoğlu’nun arşivinde şu ifadeler yer almaktadır:”Eyüp-Hüsrev Paşa Dergahı Şeyhleri: Şeyh Seyyid Hacı Muhammed Şefik (Eryuvası) Efendi, Arvasilerden ve zümre-i sadattandır. Ulemanın fuzalasından, fuzalanın bihakkaın asfiyasındandır. Hakikaten siyadet-i sahiha ve va kamile sahibi bir insandır. Cenab-ı siyadetmeab denilmeğe pek layıktır. İstanbul müftülüğünde müseyyid idi. Şimdi Sultanahmet Cami-i Şerifi imam ve hatibi olarak Müslüman halkın maneviyatına hizmetlerde bulunmaktadır. Bu tekkenin şeyhliğini 1338’de açılan müsabaka imtihanını kazanmak suretiyle almıştı. Seyyid Said Efendi’den Celvetiyye, Hüdayi şeyhi Gülşen Efendi’den Celvetiyye icazeti vardır.” 1341 tarihli Tekaya Ve Zevayaya Mahsus 109 nolu Evkaf Defterinde de bu tekkenin postnişini olarak gösterilmiştir.Soyadı Kanunu çıkınca Arvasi soyadını almak istemişti. Ancak, nüfus memuru bunu yazıya dökerken Arvasi yerine Eryuvası’nı yazmış ve bu şekilde soyadını aldı. Kaleme aldığı, “Peygamber Efendimizden Hutbeler ve Sohbetler” adlı eseri neşredildi. Çok sayıda kişiye hocalık yaptı. Kendisinden istifade eden şahısların başında Bediuzzaman gelmektedir.Talebelerine Risâle-i Nur nüshalarını gönderen Bediüzzaman, bu nüshaların çoğaltılması ve özellikle Arabi ibareler hususunda Seyyid Şefik’ten istifade etmelerini tavsiye ediyordu. Hem yazım, hem de tashih hususunda talebelerini ikaz ederek; “… Hattı güzel bir zatı bulup size, kendinize istinsah etsen çok iyi olur. Fakat tashihine dikkat edilsin. Bir iki defa, kardeşim Seyyid Şefik’in muavenetiyle mukabele edilsin... İki Risâleyi Seyyid Şefik’in taht-ı nezaretinde tashihine gayet dikkat etmek şartıyla çabuk tab ediniz…” (Barla Lâhikası, s. 131) demektedir.

İstanbul’da bulunurken Eyüp Sultan’da ikamet etti. 13 Mart 1970 tarihinde yine Eyüpte tekkesinin bitişiğindeki evinde vefat etti.Edirne kapı dışında Necatibey 2.Ada mezarlığında Abdürrahim Zapsu’nun kabrinin yanına defn edilmiştir.

NOT: Bir kısım bilgiler araştırmacı Sayın Müfid Yüksel Beyefendi’den iktibas edilmiştir. Kendisine teşekkürlerimizi sunarız.