• İslam Terbiyesi Bütünlük İster

    “Şeriat”, müminleri, dıştan, “tarikat” İçten “disipline ederdi”. Bu sebepten “medrese” ile “tekke ve dergâhlar” arasında bir “çatışma” değil, işbirliği esastı. 

    Okumaya Devam Et»
    2016-05-25 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-20

    Minah-115: Salike urucun nihayetinde hasıl olan şuurdan dönme, şuurun yok olması manasına değildir. Allah (Celle celaluhu)’a olan şuuru kalmakla beraber halk ile olan şuura dönmesi demektir Nasil ki seyr-i sülukun başında o halk olan şuur onda var idi. Yalnız şu varki gayri mütemekkin olan dönen bazen Allah (c.c.)’a olan şuur ondan zail olur. Başkalarından medet diler. Mütemekkin olan dönen devamlı her iki şuuru kuşatıp başkalarına himmet eder. Kimseden himmet istemez. Sofilerin ıstılahında ikinciye harabat şeyhi denilir. Manevi meyhane şeyhidir. Birinci ise küp sahibidir. Ötekinden manevi aşk meyi alır. Küpünü doldurur. Millete dağıtır. Mütemekkin olana  arşi denilir. Zira devamli alem-i emre vukufu vardır. Gayr-i mütemekkin ise böyle değildir.    

    Okumaya Devam Et»
    2016-04-06 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Tasavvuf ve Terbiye

    İslâm’da “sofî” kelimesinin menşei etrafında mühim tartışmalar cereyan etmiştir. Bizi, bu tartışmalar pek fazla ilgilendirmemektedir

    Okumaya Devam Et»
    2016-02-22 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-19

    Minah-107 : Gavs (kuddise sirruhu) Mevlana Cami (kuddise sirruhu)’nin şu beytini okudular:  

    Okumaya Devam Et»
    2015-12-10 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-18

    Minah-103 : Yüce meclisde mürşidlerin müridlerine karşı emir ve tavsiyelerinin konu edildiği bir sohbette Gavs (kuddise sirruhu) buyurdular: 

    Okumaya Devam Et»
    2015-04-09 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Tasavvuf Ve Bir Mutasavvıf Olarak Seyyid Sıbğatullah Arvasi

    Ameli ve nazari ciheti ile tasavvuf ilminde mütehassıs, tasavvuf tarihi hocalarından Seyyid Abdulhakim Arvasi (1865-1943) (kuddise sirruh) "Er-Riyadüt-Tasavvufiyye" adlı eserinde tasavvufun risalet ve nübuvvetle başladığını,kaynağının nübuvvet ve risalet olduğunu ifade etmektedir.

    Okumaya Devam Et»
    2015-02-16 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-17

    Minah-93 : Gavs (kuddise sirruhu) üzülerek: “Kimse şeyhimin sözlerini nakletmedi ve toplamadı.”

    Okumaya Devam Et»
    2015-01-29 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-16

    Minah-84 : Gavs (kuddise sirruhu)  '' Şeyhinin hallerinden bir hal, şer-i şerifin zahirine muhalif olduğunda mürid bu hususta şeriata uyar.Şeyhini taklit etmez.Ama bu hali dolayısıyla şeyhini inkara yönelmez.O hali ona bırakır.''dediler. Sadat-ı Kiramın da şu sözlerini naklettiler.'' Temkin sahibini taklit eden, zındık olur."

    Okumaya Devam Et»
    2015-01-22 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-15

    Minah-81 : Gavs’a (kuddise sirruh) soruldu : " Bir müridin, şeyhini inkar eden, bir zahir hocası var. Mürid ona sılayı rahimi (gidip gelmeyi) kessinmi?''Cevaben : "Alakasını kessin''deyip akli ve nakli deliller gösterdiler.Nakli deliller diğer meşayihlere hatta, sahabelere kadar ulaştı.

    Okumaya Devam Et»
    2014-09-04 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Fitne

    Fitnenin şeriat lügatinde, mânası, günahların neticesi olarak gelen musibetlerdir. 

    Okumaya Devam Et»
    2014-06-26 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-14

    Minah-77 : Gavs (k.s) H.z'nin yüksek meclislerinde, siyah sarık sarmanın sünnetteki yeri bahsi geçti. Mecliste bulunan alimlerden birisi,Gavs (kuddise sirruh) Hz.' ne, Mecazül  Aşıkın'deki siyah sarıklı şeyh ile emirin hikayesini anlattı. Emir şeyhe niçin siyah sarık sardığını sorar.

    Okumaya Devam Et»
    2014-05-27 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • İmanın Mahiyeti

    İman, ziyadelik ve noksanlık bakımından kısımlara ayrılmaz. Çünkü iman hasıl olunca zaten kâmildir, ziyadelik ve noksanlık kabul etmez.

    Okumaya Devam Et»
    2013-12-18 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin Gördüğü Bir Rüya

    Nehri isimli kasabada din ve fen ilimleri üzerine tahsil görüyordum. 

    Okumaya Devam Et»
    2013-12-13 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-i Hizaniden Hikmetler-13

    Minah-69 : Letaifler yükselirken, tecelliyat kalbe inmeye başlar. Letaifin yükselişini farkeden salik, kendisinden bir şey yükseldiğini ve üzerine sis gibi bir şeyin yağdığını hisseder...

    Okumaya Devam Et»
    2013-12-09 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-12

    Minah-61 : Rabıta şekillerinden olan hayali rabıtayı, (şeyhinin hareket ve tavırlarına ittibayı) suri rabıtaya (sureten şeyhi düşünmek) tercih ederdi. Menfaatin hayali rabıtada olduğunu buyururlardı.

    Okumaya Devam Et»
    2013-10-30 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-11

    Minah-53 : Yüce meclislerinde bulunanlara :'' Batıni halinizi bizim meclisimizde ve dışarıdaki durumuyla ölçün.Eğer arada bir fark görmezseniz bana gelmeyiniz.'' buyururlardı.

    Okumaya Devam Et»
    2013-09-27 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Namaz Kılmamanın Zararları

    Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî hazretleri, Sefer-i Âhiret risâlesinde buyuruyor ki:

    Okumaya Devam Et»
    2013-07-24 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Bir Ramazan Hatırası

    Çocuktum. 6-7 yaşlarında var yoktum. Bir Ramazan günüydü. Çemberlitaşta oturduğumuz büyük Konaktan 

    Okumaya Devam Et»
    2013-07-19 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-10

    Hilafeti zaruri olanlar ( Makamı kemale ermediği halde bir ihtiyaca binaen halifelik verilenlerdir.) bid'atlardan kaçındıkları müddetçe halk onlardan fayda görür. 

    Okumaya Devam Et»
    2013-07-10 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Tasavvuf Nedir, Manası Ve Başlangıcı

    Aşağıdaki metin, Esseyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri tarafından kaleme alınan ve üstad tarafından sadeleştirilen, Tasavvuf Bahçeleri isimli eserin giriş kısmıdır ve tasavvufun kelime manası, terim anlamı ve doğuşu hakkında aydınlatıcı malumat ihtiva etmektedir.

    Okumaya Devam Et»
    2013-06-26 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-9

    Minah-36 : Müridlerden biri Gavs (k.s) H.z.'lerinden sordu : - '' Mürid fazileti olan nefs muhasebesiyle uğraşırken bazen fenaya sebeb olan (fena-fi şeyh) rabıtadan gafil kalıyor.'' buyurdular. - '' Nefs muhasebesi kendisini var görenler içindir.'' (Muhasebe kendini var gören kişiye fayda verir. Bu nedenle rabıta hali daha üstündür. Rabıta fenaya ulaştırırsa muhasebeye lüzum yoktur. Kısaca buradan anlaşılan Gavs (k.s) H.z.'nin rabıtayı tercih etmesidir.)

    Okumaya Devam Et»
    2013-06-17 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-8

    Minah-28 :" Mürid en çok nisbeti hizmetten alır. Hizmetten alınan feyiz ve kemalat daha tesirli ve uzun sürelidir." buyurur ve şöyle misal verirdi : '' Nasıl ki arpa yiyen hayvanın semizliği yeni kesilse dahi bir müddet devam eder. Ama bahar otuyla beslenen çabuk çöker. Hizmetten hasıl olan nisbet kolay kolay kaybolmaz. Başka şeylerden doğan nisbet ise nefsin küçük bir kusuruyla kaybolur.'' derdi.

    Okumaya Devam Et»
    2013-05-14 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • KÜFR BAHSİ

    Kötülüklerin en kötüsü, Allahü teâlâya inanmamak, ateist olmakdır. İnanılması lâzım olan şeye inanmamak küfr olur. Muhammed aleyhisselâma inanmamak küfr olur. Muhammed aleyhisselâmın, Allahü teâlâ katından getirip bildirdiği şeylerin hepsine kalb ile inanıp, dil ile de ikrâr etmeğe, söylemeğe, (ÎMÂN) denir. Söylemeğe mâni’ bulunduğu zemân, söylememek afv olur. Îmân hâsıl olmak için, islâmiyyetin küfr alâmeti dediği şeyleri söylemekden ve kullanmakdan sakınmak da lâzımdır. İslâmiyyetin ahkâmından, ya’nî İslâmiyyetin emr ve yasaklarından birini hafîf görmek, Kur’ân-ı kerîm ile, melek ile, Peygamberlerden biri ile “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” alay etmek, küfr alâmetlerindendir. İnkâr etmek, ya’nî işitdikden sonra inanmamak, tasdîk etmemek demekdir. Şübhe etmek de inkâr olur.

    Okumaya Devam Et»
    2013-05-02 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-7

    Minah-21      : Mürşide, tevbe veya tarikat almaya bir kişi geldiği zaman o mürşid kendi nefsi için çok istiğfar etmelidir.

    Okumaya Devam Et»
    2013-04-22 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-6

    Minah-16 : Müridin rabıtası tam olursa hayattaki şeyhinin ruhaniyetinden iyi bir şekilde feyiz alır. Rabıtası tam olan müridin, şeyhinin vefatından sonra başka bir şeyhe gitmesine gerek yoktur. Rabıtası tam olmayanın, şeyhi vefat ettiğinde başka bir şeyhe gitmesi gerekir.

    Okumaya Devam Et»
    2013-03-01 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • O ve Ben

    Efendim! Benim Efendim! Benim, güzellerin güzeli Efendim!Vaktiyle: «keşke bu kadar zeki olmasaydın!» buyurduğun adamın beynini, zerre zerre kıskaca alıp atom gibi çatlattıkları bu hengâmede, eminim ki, her dem beraberimde, her ân baş ucumdasın…

    Okumaya Devam Et»
    2013-02-20 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Nefs ve Muhalefet-i Nefs /Tasavvuf Bahçeleri İsimli Kitaptan

    Lûgatta, beden ve ruh; ve birşeyin varlığı, aynı, mânâlarına gelir. Tasavvuf ıstılahında(teriminde) ise, nefsten, kulun çirkin vasıfları ve kötü ahlâkı kastedilir.

    Okumaya Devam Et»
    2013-02-18 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-5

    Kalbi havatırdan korumak için yapılan rabıta şöyledir. Mürid, mürşidini başının üstünde oturuyor şeklinde düşünür. Çünkü bana açıklandığına göre, şeytanın vücuda girme yeri baş tarafındandır...

    Okumaya Devam Et»
    2013-02-08 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Ruhların Hazır Olması Hakkında Mektub

    Bu mektûb, Seyyid Abdülhakîm efendi “rahmetullahi aleyh” tarafından yazılmış olup, Evliyâ rûhlarının, her yerde yardıma geldiklerini bildirmektedir.

    Okumaya Devam Et»
    2013-02-06 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • CENNET – CEHENNEM EHLİ

    Cennet ve cehennem ehli kimlerdir? Cennet ehli şunlardır ki, kalbinin en iç noktasında, Allah razı olduğu şeyleri sevmek keyfiyeti vardır. Hatta bu insan fiil ve hareket bakımından düşüncesine aykırı işler yapsa bile…

    Okumaya Devam Et»
    2013-01-31 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizaniden Hikmetler-4

    Minah-9: Gavs (k.s) şöyle buyurdu : Hayvanlar, ınsanlara nisbeten anne ve baba terbiyesinde daha az kaldıklarından dolayı akılsızdırlar. İnsanlar ise anne ve baba terbiyesinde çok kaldıklarından dolayı akıllı ve faziletlidirler. Bunun gibi salikin ikinci doğumu olan manevi doğum diye adlandırılan seyr-i süluku erken tamamlayıp mürşidin terbiye memesinden erken kesilenin makamı daha düşük olur...

    Okumaya Devam Et»
    2013-01-28 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Bir Üniversiteliye Cevap

    Doğmadan evvelki, doğduğunuz zamanki hâlinizi düşünüyor musunuz? Üzerinde yatıp kalktığınız, yiyip içtiğiniz, gezip dolaştığınız, gülüp oynadığınız, dertlerinize deva, korkulara, sıcağa, soğuğa, açlığa, susuzluğa, yırtıcı ve zehirli hayvanların ve düşmanların hücûmlarına karşı koyacak vâsıtaları bulduğunuz şu yer küresi yapılırken, taşları, toprakları hilkat fırınlarının ateşlerinde pişirilirken, suyu ve havâsı, kudret kimyâhânesinde inbiklerden çekilirken, siz nerede idiniz, ne içinde idiniz, hiç düşünüyor musunuz?

    Okumaya Devam Et»
    2013-01-17 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizani'den Hikmetler-2

    Şeyh Abdulhalık Gucdevani'nin (kuddise sirruh) sözü olan (….) nazar ber kadem’in manası bazılarının dediği gibi Kaf’ın esre okunmasıyla ” nazarın (yönün) hep Allah’a (celle celaluhu) (….) şeklınde değil, belki Kaf’ın üstün okunmasıyla (…..) maksudun ; ” sofinin namazdaki gibi hep ayağının üzere bakması” olacağını kesinlikle söylerdi.

    Okumaya Devam Et»
    2013-01-13 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Gavs-ı Hizani'den Hikmetler

    Allah dostları, manevi keşif, müşahede ve melekut alemini seyir hali yaşarlar. Allah Teala'nın bu özel tecellileri karşısında büyük bir sevinç ve çoşku içerisinde, kendilerini tutamayıp alemin hallerinden bir şeyler anlatmak isterler, fakat maksatlarını anlatacak kelime bulamazlar. Bildiklerini ve gördüklerini sırlı cümlelerle anlatmaya çalışırlar. Bu sırlı cümleler çözülmeye çalışılınca, herkes onları kendi anladığı dile ve delile göre kabul eder.

    Okumaya Devam Et»
    2013-01-08 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • Son Devrin Din Mazlumları-Seyyid Abdulhakim Arvasi(Hz)

    Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin şahsiyetleri vesilesiyle, Müslümanlar, hatta suna veya buna mensup olanlar için son derece faydalı gördüğüm bu ince noktaları yerli yerine oturttuktan sonra iddiama gelebilirim:

    Okumaya Devam Et»
    2012-12-31 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı
  • İslam'da Tasavvuf

    İslâm'da tasavuf, ne Budizmin «Nirvanasına», ne Hıristiyanların «mistisizmine», ne Yahudi'nin «kabalizmine», ne Auguste Comte'un «insanlık dinine», ne de Spinoza'nın «panteizmine» benzer. Böyle bir benzerlik arayanlar, ya cahil olmalı, yahut ard niyetli...

    Okumaya Devam Et»
    2012-12-28 Tasavvuf Kategorisinde Yazıldı